İsyan Sözleri
İsyan Sözleri Kısa, İsyan Sözleri Anlamlı, İsyan Sözleri İsyankâr, İsyan Sözleri Sevgiliye, İsyan Sözleri Arkadaşa, İsyan Sözleri Facebook, İsyan Sözleri 2020
Bu güzel İsyan Sözleri sayfasında da sizlere en anlamlı başkaldırı laflarını hazırladık. Bu sayfamızda yer edinen en kısa başkaldırı sözlerini sevdiklerinizle whatsapp veya twitterdan paylaşabilirsiniz.
EN GÜZEL İSYAN SÖZLER
Ölmek için sebebim yok fakat yaşamak içerisinde sınırdayım.
Hasretin acıya boğmuşsa beni; gelmezsen unutmak hakkım değil mi?
Artık herhangi bir hayale kucak açamayacak kadar yorgunum.
Bir şeyden oldukca inanırım, kendimi üzdüğüm kadar kimseyi üzmedim hayatta.
Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder.
Madem çaresizliğe yargı giymiş bu yaşam, bu halde ölmek için yaşamak gerek.
Seni benim kadar sevenler, sana doğru benim kadar özlem kalsın.
Madem çaresizliğe yargı giymiş bu yaşam, bu halde ölmek için yaşamak gerek.
Ağlama dik dur kalbim. Git ve de ki, özledik fakat daha ölmedik.
Içtenlik isterim artık. Boğuldum dili süslü fakat yürekleri boş insanlardan.
Yaşam tesbih gibidir. Ara ara çekmek, ara ara de sallamak icap eder.
Yaradan’a sitem etme günahkâr olursun her güzele gönül verme isyankâr olursun.
Sen geceyi bana bela ettin. Bense sana doğru olan her şeye nalet ettim.
Ömrümde yapabildiğim en güzel şey adına ve aşkına başkaldırı etmek isyankâr olmak.
Suskunluk asil bir meydan okumadır. Fakat soysuz insanlara işlemez.
İsyan etme ey gök uğraşma bu kadar olası değil benim kadar ağlayamazsın.
Dışımda kahkahalardan bir suret, içimde kan ağlayan bir çocuk var.
Ne “Allah’a emanet ol” ne de “sevinçli” kal. İşte aynen benim şeklinde “biçare” ve “bir tek” kal.
Dünyan öyleki bir kararsın ki, seni aydınlatan tek fer gözlerim olsun.
Aşk sevgiye isyanda, ağlıyor gökler, yavaşça güneş batmakta, gökyüzü karanlık ay ağlamakta.
Dönerek dolaşıp aynı noktaya geliyorsan… Giderken aldığın ” Ah “tandır.
İsyan ile alakalı sözler
Dünyada iki kör tanıdım; biri beni görmeyen şen, biri de senden başkasını görmeyen ben.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır geçip giden vakit.
Utanırım, söyleyemem yaşadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.
Yok, hiç kimseye isyanım, isyanım kendime iyi mi kandım senin o tatlı laflarına!
Bu hayatta hep dik duracaksın. Öyleki bir zamanda yaşıyoruz ki eğildiğin anda sırtına binerler.
Üç kuruşluk insana beş kuruşluk kıymet verirsen kalan iki kuruşa da seni satar!
Şu asılsız dünyaya, mutluluğumuzu engelleyenler, savaşları başlatanlar isyanım sizleredir.
Gel isyanım ol, gel günahım ol, ne gelirse gelsin başıma sonucunda sebep yeterli ki sen ol.
Meblağ yönünü şaşırır özlem cehennemine düşersin. Sonrasında o denli uğraş ki o yangını söndüresin.
Ecelle sözlü ölümle, tesadüfen doğdum yaşamak zorundayım, alayına başkaldırı kralına ölüm.
Seni seninle sevmeme mani oldun fakat ben seni sensiz de sevebiliyorum, buna da mani olabilecek misin?
İnsan ya aşık olmalı veya sevmeli, insan ya nefret etmeli veya başkaldırı bayrağını çekmeli!
Ne seni sevene düşmanım, ne de seni sevdiğime pişmanım, yalnız senle olmak varken, sensizliğedir isyanım.
Hepimiz çılgın rüzgârların çılgın dalgaların adamıyız sevdik mi destan kızdım mı cinayet oluruz.
Bigün bir rüzgâr eserse oralara benim sana doğru olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla.
Şayet beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan aşkım bilesin ben, gözünün daldığı yerdeyim.
Aynı ülkenin şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent… İlk başkaldırı hep sende başlardı, cezasını çekmek bana kalırdı.
Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içerisine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.
Yanına gelecek yüzüm yok. Benim çoktan doldu tanrım günah defterim, öyleki oldukca günah işledim ki ben başkaldırı etti günah defterim.
Aşkım baş çeker, naz ederse, gamlara atar, kararsız korsa beni, bir kere olsun ah demem, direnme için. “Ah’a” da kızmışım ben!
İsyan etmek sözleri
Yağmurdan sonrasında büyürmüş başak, sevgiler zaman içinde olgunlaşırmış… Bigün gözlerimin içerisine bak anlarsın ölüler neden yaşarmış.
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üzerine gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye kıymet gülüm.
Ayrılıklar ufak sevgileri öldürür fakat büyük sevgileri kuvvetlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını pekiştirdiği şeklinde.
Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim anımsar bir ihtimal bigün, beyaz giyer benim olursun.
Sana doğru seni anlatamam başkaldırı edersin, aşkı yeniden istemem ziyan edersin, seninle vardım seninle soldum, bir varlığım yok ki muradım olsun!
Kimsesizlik gecelerin, umut bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise bir tek benimsin bir tanem.
Ağlamak isyansa her gün ağlıyorum, gülmek bir oyunsa o oyunu asla bilmem, sevmek suçsa beni bağışlama zira seni her şeyden oldukca seviyorum.
Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp bütün kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin.
Şayet çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek; için gözyaşlarımla sulardım şayet gözümdeki bir damla yaş olsaydın; seni kaybetmemek; için asla ağlamazdım.
Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kır şeytanın bacağını bir kere beni hatırla, bir güz serinliğinde.
Güller hep ellerinde açsın fakat dikenleri batmasın sevda hep seni bulsun fakat seni yaralamasın saadet hep yüreğine dolsun fakat beni unutturmasın.
Boynunda bir yaftayla bin cezaya yargı giyen isyanların sesiyim. Kayıp sevdalarda bir yüzüm ismi bile meçhul ve hep aşka mahkûm ve hep… Affedilmeyen.
Ölsen bile benden kurtulamazsın kefen olur bedenini sararım. Yağmur olur üstüne yağarım. Çiçek olur mezarında açarım. Ölsen bile benden kurtulamazsın.
Yanında benden yakınca başka biri de olsa, bütün şeyleri inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin.
Seneler vardır iyi mi geçtiğini bilmezdim, bigün vardır hayatın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, işte o ani şenle yaşadım şenle.
Kim anımsar hangi akşam güneşle birlikte bende söneceğim kim anımsar hangi ellerden son suyumu içeceğim, bir ihtimal göremeden öleceğim ama yeniden de seni ebediyen seveceğim.
İsyan etmek ile alakalı güzel sözler
Sevmek öyleki bir şey ki onsuz bir yaşam düşünmek bile zehir olur insana. Üzerine üstelik özlem var ise sevgimin içinde… Dokunmayın içimdeki kimsenin duymadığı isyanıma!
Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Kaybolur vakit saçlarında gözlerim sokaklarda nedeni başkaldırı sevgilim içim yanar, içim kanar da başkaldırı! Geriye bir avuç asılsız beni bu derde sen attın da, gittin ya kafam hep duman.
Refah içerisinde ellerimi kavuşturuyor ve temenni ediyorum, rüzgâra, gel gide yahut denize aldırmıyorum ve artık zamana yahut kadere başkaldırı etmiyorum, bana ilişkin bana gelecek zira.
Ben öyleki bir zerreyim ki, tüm âleme başkaldırı etmişim! Havaya, toprağa başkaldırı etmişim! Ateşe, suya başkaldırı etmişim! Altı yöne başkaldırı etmişim! Beş duyuya başkaldırı etmişim! Mevlana
Duy beni kalleş karanlık duy beni ey kimsesizlik. Sabahı bir gelin türkü çığıracak kaval sesiyle, toylar kurulacak günün ilk güneşiyle ve yürekler tutuşacak, yürekler yanacak aşk ateşiyle
Bigün benden ayrılırsan sanma ki arkasından ağıt yakarım dünyaya bir pembe gözlük takıp sana doğru şu nalet sözleri yağdırırım. Evlendiğin fert Azrail, damatlığın eniyibilimkurgufilmleri.net kefen, kurduğun ev mezarın olsun.
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa şayet, aşka o zaman ne diye şaşkınlık ediyorsun? Etme! İsyan et ey dostum, söz söyleyecek an değil aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme. Mevlana
Ilkin düştüğümde kalkmayı öğrendim sonrasında aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonrasında terkedilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim bütün şeyleri öğrendim de bir tek unutmayı öğrenemedim.
Bir ses beklemek senden… Nefes beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım. Asla bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Asla bu kadar uzun gitmedin bilmediğim bölgelere, gözlerimi götürmeden yanında!